Girişimci Geliştirme Merkezi




BİGA TİCARET ve SANAYİ ODASI

GİRİŞİMCİ GELİŞTİRME MERKEZİ

 

GİGEM




BİGA’DA GİRİŞİMCİLİK

 

Şadan DOĞAN

Biga Ticaret ve Sanayi Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

 

“Biga aslında girişimcilik ruhu ile anılıyor. İnsanların en hayırlısı, insanlara iş ve aş verenidir. Bu nedenle de girişimcileri kutluyorum. İşin sırrı birlik ve beraberlikten geçiyor. Başarının sırrı birlikte hareket etmektir. Siz de birlikte hareket etme ruhunu taşıyın ki, değerlerinize sahip çıkarak markalaştırın.”

M.Rifat HİSARCIKLIOĞLU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı

 

           Girişimcilik sadece ekonomik bir değer değil aynı zamanda, toplumsal ve kültürel bir olgudur. İktisadi süreçteki rolüne paralel olarak toplumsal yapıda da, değişimci/yenilikçi bir sürecin başlatıcısı durumundadır. Girişimcilik, sosyal ve kültürel yapının imkânlarıyla yakından ilişkilidir. Bazı sosyal yapılar, girişimci ruh ve kültürü baskılarken, bazıları teşvik eder. Girişimci kültür, gelişme ve kalkınma için zengin bir potansiyel taşır.

           Girişimcilik ve girişimci kültür olguları son yıllarda da üzerinde önemle durulan konuların başında gelmektedir. Girişimciliğin öneminin artması, iktisadi ve sosyal gelişme açısından hayati işlev görmesiyle yakından ilişkilidir. Giderek artan girişimci faaliyetler, durgun ekonomileri harekete geçirmede büyük rol oynamakta ve yeni iş alanlarının oluşturulmasına ve istihdam sorunlarının çözümüne katkı sağlamaktadır. Teknolojik gelişmenin ivmesini arttırmasında da girişimci hareketlerin büyük rolü olduğu bilinmektedir. Girişimcilik, aynı zamanda gelişmekte olan ekonomilerin büyümeleri için de zaruri bir araç olarak görülmektedir. Bu olgu, bugün için gelişmiş ekonomiler de dahil olmak üzere küresel ölçekte kabul görmektedir.

           Dolayısıyla girişimcilik, artık çağımızın yükselen bir değeri durumundadır. Dünya ekonomisinde görülen yeniden yapılanma/globalleşme eğilimleri de, genelde, girişimcilik üzerine bina olmaktadır. Söz konusu yeniden yapılanma ve globalleşme eğilimleri, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) rollerindeki farklılaşmayla atbaşı gitmektedir. Üretimde esnek olmaları, istihdamı arttırma imkânları vb. nedenlerle KOBİ’ler, günümüzün ekonomik yapısının etkin aktörleri olarak ortaya çıkmaktadırlar. Bu bakımdan dünya ekonomisinde görülen yeniden yapılanma sürecinin ateşleyici unsurunu da, kuşkusuz girişimciler oluşturmaktadır. Yaratıcılıktan-yeniliğe, atak olmaktan-cesarete, risk almaktan-hayalciliğe kadar çeşitli sıfatları haiz olan girişimciler, toplumsal ve iktisadi değişimin motorize gücü olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

           Geçmişte kullandığımız "teşebbüs" ve "müteşebbis" kavramları yerine bugün daha çok "girişim" ve "girişimci" kavramlarını kullanmaktayız. Günlük hayatta, girişim; bir işi yapmak için harekete geçme, başlama, kalkışma durumunu ifade etmekte, girişimci ise; böyle bir durum içinde yer alan girişken kişi anlamında kullanılmaktadır.

           Elverişli toplumsal koşullar girişimcilik için gerekli motivasyon, başarı güdüsü, atılganlık, risk alma, biriktirme, yenilik ve değişimcilik gibi hususlara açıklığı pozitif etkilemektedir. Bu değerlere yaslanan kültürel ortamlar kuşkusuz girişimcilik potansiyelini arttırmakta ve dinamik bir iktisadi-sosyal bünye vücuda getirmektedirler.

           Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve yeni girişimlerin teşvik edilmesinde önemli kriterlerden biri de girişimcilik ruhunun ve kültürünün gelişmesi ve gelişmesine destek olmaktır.

           Sanayi toplumu sonrası dünyada, dev işletmeler rekabet gücünü kaybeden dinazorlar olarak algılanmakta, sürekli dalgalanan müşteri talepleri, küreselleşme, baş döndürücü teknolojik gelişmeler, hızlanan uluslar arası rekabette işletmeler esnek çalışma sistemlerine daha çok gereksinim duymaya başlamışlardır.

           Büyük işletmeler dünya ekonomisindeki değişmelere ayak uydurmak açısından küçük işletmelere oranla daha avantajlı durumdaysalar da, birçok iş alanında küçük ölçekli işletmelerin daha iyi bir ekonomik çözüm olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeni, tüketici tercihlerine daha esnek yaklaştıklarından ve çalışanlarıyla daha iyi ilişki içinde olduklarından, değişen pazar koşullarına hızlı adapte olabilecek olmaları, küçük işletme sahiplerinin daha yaratıcı ve dinamik kişiler olarak hem yönetici hem de girişimci rolünü tek başlarına üstlenebilmeleri, kendilerini sistemden soyutlamadan sosyo-ekonomik çevre ve diğer ekonomik birimlerle bütünleşebilmeleri ve böylece birbirlerini kolayca tamamlayan üretim ilişkilerini kolayca kurabilmeleridir.

           Girişimci olmak aslında bir kişilik özelliğidir. Herkes girişimci, herkes işveren olamaz. Bilinçlenme, deneyim, kendine güven, cesaret, öngörü ve atılım gerekir.

           *          Beklemek yerine , aktivasyon,

           *          Durmak yerine, koşmak,

           *          Temkinli olmak yerine, kontrollü risk,

           *          Çekinmek yerine, cesaret, atılım,

           *          Yılmak yerine, baş etmek…

           Hisseden, yaratıcı, adil, keyif alan, uyum sağlayan, yorulmayan bir neslin oluşması ve gelişmesi gerekir. Ne kadar çok girişim/işletme olursa, zor ekonomik koşullarda bir istihdama sebep olur.

           Girişimcilerin nitelikleri şöyle ifade edilebilir:

           *          Girişimciler, yüksek düzeyde başarı güdüsüne sahip, hesaplı risk üstlenen ve işlerini sonuçlandırmak için kişisel sorumluluk üstlenme eğilimindedirler.

           *          Girişimciler, gündelik düşünceler, değişen tavırlar ve kendi önyargılarından etkilenmeksizin olayları yorumlayabilme yeteneğine sahip olan ve muhtemel tehlikelerden yılmaksızın hızlı karar vererek harekete geçen bir kişiliğe sahiptir.

           *          Girişimciler, mücadeleye atılma heyecanından zevk alan, bütün tutkusu yeni başlangıçlar yapmak ve büyütmek olan, müşteri ve ürüne bir arada motive olabilen ve becerisini sürdürmenin en önemli yollarından birisinin olumlu tavırlar olduğunu düşünen ve bunları yararlı ve kârlı işlere dönüştüren bir kişiliğe sahiptirler.

           *          Girişimciler, pazarını dünya pazarı olarak algılayan, rekabet düzenini varlığının temel nedeni olarak gören, bilgi değişimi sayesinde değişimle iç içe yaşayan, onu kullanan ve değişimi bir fırsat olarak değerlendiren, geçmiş deneyimlerinden eğitici sonuçlar çıkaran bir eğilime sahiptirler.

           Girişimci kişilerin yetişmesi veya girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir kültürün oluşmasını gerektirmektedir. Bu nedenle toplum yapısının, bakış açısının da değişmesi zorunludur. Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve zor ekonomik koşullar insanların daha yaratıcı rekabetçi girişimci ve atılgan olmasını gerektirmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve bilgi kaynaklarına daha hızlı ulaşımdan yola çıkarak küresel ve uluslar arası boyutta girişimciliğin geliştirilmesi özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

           Yüzyılları aşan köklü bir geçmişe sahip olan Biga’nın iktisadi hayatı, bugün de girişimcilerin harman yeri olmaya devam ediyor. Biga’nın bu denli hareketli olmasının ve bir o kadar da Güney Marmara’da önemli bir cazibe merkezi haline gelmesinin, sahip olduğu doğal imkânlar kadar, girişimci ruha sahip insanlarının varlığının çokluğundan kaynaklandığını da söyleyebiliriz.

           Geleceğe umutla bakabilmemiz, güçlü Türkiye ve mutlu Biga idealimizin sürdürülebilirliği için, girişimcilerimizin içindeki ateşi söndürmemeye çalışıyor, hep birlikte sürekli yeni hedeflere doğru birlikte ilerliyoruz.

           Tabii ki bu bir mücadele. Hem de çetin bir mücadele. Şartlar ne olursa olsun; girişimcilerimiz bu mücadeleyi yaparken kılavuz gemisi olarak bizler onları yalnız bırakmıyoruz. İçlerinden daha girişimci ruha sahip olanları motive etmek için elimizden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyoruz.

           Bölgemizde girişimciliğin temellerinin yıllar öncesinde atıldığını görüyoruz. Bizler de sağlam atılmış olan bu temellerin üzerinde yeni taşlar dikmenin uğraşı içerisindeyiz. Bunun önemini kavramış genç girişimcilerimizin varlığını hangi yöne bakarsak görmek mümkündür.

           Güney Marmara, Türkiye’nin gelişme hızı yüksek bir bölgesi. Bigamız bu gelişen bölgenin en stratejik noktasında yer alıyor.

           Ülkemizin en büyük özel girişim demir-çelik endüstrisi Biga’da. Yine mobilya sektöründe Dünya’da açılan penceremiz konumunda olan güzel bir girişimcilik örneğimiz var. Türkiye’nin en kaliteli, en yaygın çeltik üretimi Biga’da. Komşu ilçemiz Gönen ile birlikte Türkiye’nin çeltik ambarı durumundayız. Hızla büyüyen meyvecilik ve sebzecilik sektörü, komşu ilçemiz Lapseki ile birlikte soğukhava depoculuğu ve ambalajlama alanında önemli bir merkez haline geldik. Un ve yem sanayimiz yurt çapında ciddi bir ağırlığa sahip. Besicilik sektöründeki Biga ağırlığını, Biga Eti ve Biga Sütü’nün “kalite” anlamına geldiği ile açıklayabiliriz.

           Türkiye’nin bugün her zamankinden daha fazla dünya sahnesinde yer alan, büyük hayallerin peşinden koşan girişimcileri olduğunu görüyoruz. Dünya ölçeğinde büyük başarı hikayeleri örnekleri veren girişimcilerimiz gelecek nesil girişimcilere ışık tutmaktadır. Türkiye’nin 2023 hedeflerinin düş değil, gerçek potansiyeli yakalamak olduğunu kanıtlama peşinde olan ve bu yola baş koyan girişimcilerimize bu kutlu yolda başarılar diliyorum.

           Bundan böyle taklit etmeyen, icatlar çıkaran, bilim üreten, teknoloji ihraç eden, kaliteli demokrasisi ve güçlü ekonomisiyle, bütün dünyanın örnek aldığı bir Türkiye, bize bu yolu açan Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği yönde, diğer milletlere de öncülük eden, dünyadaki yeri, tarihteki yerine yaraşan bir Türkiye için, hep birlikte çalışmalıyız.

            Biga Ticaret ve Sanayi Odası olarak, girişimcilerimizin önünde onlara ışık tutan fener olmaya devam edeceğiz.

           Oda olarak öncelikli görevimiz, bölgemizdeki yatırımların ve bölgemizden yapılacak ihracatın artması yönünde çalışmaktır.

           TOBB Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu üyelerimiz yeni girişimcilere ve girişimci adaylarına rol model olacaklardır.


GİRİŞİMCİLİK HAFTASI

 

Girişimcilik haftası ülkemizde Mart ayının ilk haftasında kutlanmaktadır.

 

Girişimcilikte bilinmesi gereken bazı temel kavramlar:

 

Üretim Faktörleri: Üretim faktörleri, üretimde kullanılan unsurlara verilen genel isim. Üretim faktörleri, doğa, emek, sermaye ve girişimcidir.

 

Girişimci: Üretim elemanlarını (doğa, emek, sermaye) sistemli ve bilinçli bir şekilde bir araya getirerek mal ve hizmet üretimini sağlayan kişidir. Girişimci toplumun gereksinim duyduğu dolayısıyla talep edilen bir malı ya da hizmeti bulup onu üretmeye girişen ve buna öncülük eder. Girişimci ile müteşebbis aynı anlamı taşımaktadır.

 

Doğa: Tarım arazisi, ormanlar, maden rezervleri, su kaynakları, hava, güneş gibi yeraltı ve yerüstünde bulunan kaynakları ifade eder.

 

Emek: Mal ve hizmet üretmek için planlı bir şekilde yapılan bedensel ve zihinsel faaliyetler. Bedensel emek kas gücünden yararlanmaya, zihinsel emek ise beyin gücüne dayanan üretkenliği ifade eder.

 

Sermaye: Sermaye, işletmeyi kuranlar tarafından, işletmeye konulan para, mal ve emek. Bir iş ya da işletme için yapılan toplam yatırım, üretim araçlarının tümü, kullanılmaya hazır para ve varlıklardır.

 

Girişimcilik Haftası; İş Dünyası ve iş insanlarını topluma daha yakından tanıtmak ve özellikle gençleri girişimciliğe özendirmek ve ülkemizin ihtiyacı olan sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sürecinde iş kurma kabiliyetine sahip girişimcilere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunun farkında olarak, girişimciliğin yenilikçilik, yaratıcılık performansını daha çok öne çıkarmak ve bu sürece katkıda bulunmaktır.

 

Avrupalı insanların yarısı, Amerikalıların ise yüzde 60’ı kendi işine sahip olmayı tercih ediyor. AB toplumlarında herkes Avrupalıların daha girişimci bir yapıyı özümsemesi konusunda aynı fikre sahip. Buna karşın Avrupalıların çoğu kendi işlerine sahip olmayı fazla riskli görüyor. Oysa Avrupalıların riskleri almaya istekli olmaya ve yükselen iş fırsatlarını değerlendirmeye fazlasıyla ihtiyacı var. Avrupalı eksperlerin görüşüne göre bu soruna çözüm girişimciliği ilköğretimden itibaren gençlere yavaş yavaş aşılamaktan geçiyor.

 

Girişimcinin Özellikleri:
- Riski üzerine almak,
- Mal ve hizmet üretmek için üretim faktörlerini sağlamak,
- Mal ve hizmetleri belirli bir gereksinimi karşılama amacına yönelterek dördüncü üretim faktörünü oluşturmaktır.

 

Girişimcilik, TC. Anayasası'nın tanıdığı üç temel hakla güvence altına alınmıştır. Bunlar:
- Mülkiyet hakkı
- Meslek seçme hakkı
- Sözleşme yapma hakkıdır.

 

Başarılı Girişimcinin Özellikleri:
- Kabul edilebilir riskleri göze alma
- Kararlılık
- Çok yönlülük
- İş bitiricilik
- Kendine güvenirlik
- Planlı hareket etme
- İleriyi görme
- Uyumluluk
- Girişkenlik
- İkna yeteneği
- Risk alma
- Esneklik
- Üretkenlik
- Bağımsızlık
- Sorunları hızlı şekilde çözebilme
- Sosyal ve kültürel yapısı
- Hayal gücü
- Liderlik yeteneği
- Çalışkanlık
- Sorumluluk duygusu
- Yazılı ve sözlü haberleşme yeteneği

 




Mail Listemize Katılın
Formu kullanarak mail listemize katılabilir,
yeniliklerden ve duyurulardan anında haberdar olabilirsiniz.

Web sitemizde size daha iyi hizmet verebilmek için "Oturum Çerezleri" ve "Fonksiyonel Çerezler" kullanılmaktadır. Sitemizde gezinerek çerez kullanımına izin vermiş olursunuz.